Sudan’da Rusya destekli “altına hücum” savaşı!
Emre ERGÜL
Dünya bir haftadır Doğu Afrika’dan gelen silah seslerini dinledi. En az 300 kişinin hayatını kaybettiği çatışmada bir tarafta Sudan Silahlı Kuvvetleri Komutanı General Abdulfattah al Burhan; Diğer tarafta ise Hızlı Destek Güçleri (HDK) milislerinin komutanı “Hemedti” lakaplı General Muhammed Hamdan Dağalu bulunuyor.
1 Nisan’da iki küme arasında başlayan çatışmalar, ABD’li diplomatlardan oluşan bir konvoya ateş açılmasıyla Batı medyasında manşetlere taşındı. Beyaz Saray, Afrika ülkesine sert tepki gösterdi. Sudan’ın yakın tarihini biraz incelediğinizde, ABD’nin sert tepkisinin arkasında “ezeli rakibi” Rusya’nın ve onun yazıp yönettiği bir “altın savaşı” olduğunu göreceksiniz… “Altına hücum…” Türkçesi “altına hücum”. ”
Bu, 1849’da Kaliforniya’daki altın bulma yarışına verilen isimdir. Burada Afrika’nın üçüncü büyük altın üreticisi olan Sudan, Rusya’nın da desteğiyle bir “altına hücum” başlatmaktadır. O savaşa bir göz atalım: Şubat 2022’nin sonu… Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden günler sonra… Yer: Hartum Havaalanı…
Bir Rus kargo uçağı kalkış izni bekliyordu. Konşimentoya göre uçak, Sudan’ın fazla ihraç etmediği “kurabiye” taşıyordu! Sudanlı yetkililer uçağı aramak isterken, Ruslar onları uzaklaştırıyordu. Tüm çabalara rağmen Sudanlılar uçağa bindi ve kurabiye kutularında ima edilen tonlarca altın buldu!
CNN Televizyonunun Amerikalılardan aldığı bilgiye göre o uçak, o Şubat ayında Rusların 16. altın kaçakçılığı uçuşunu yapacaktı! Ne tesadüf, uçağa baskın yapıldığında HDK Başkanı Dagalu, kurmaylarıyla birlikte Moskova’da Rus yetkililerle ‘iş görüşmesi’ yapıyordu.
İsmi açıklanmayan bir ABD’li yetkili CNN’e “Rusların Sudan’ın doğal kaynaklarını sömürdüğünü uzun zamandır biliyoruz” diyerek, Rusların bu kaynaklara ulaşmak için Sudan’daki darbeleri desteklediğinin altını çizdi. Ruslar, Sudan’ın iki liderine önce topluca, sonra birbirinden habersiz silah ve bilgi sağlıyor ve “karşılığında Sudan’ın altınını kaçırıyorlardı.”
Üstelik bu “ver ve ver” süreci, Rusların kısmi yaptırımlarla karşı karşıya kaldığı 2014 yılında Kırım’ın ilhakı ile başladı. Moskova’nın Sudan’daki müdahalesine tanıdık bir isim, özel güvenlik teşkilatı Wagner Kümesi başkanlık ediyordu. Wagner’in başkanı Yevgeny Prigozhin, kurduğu altın şirketi Meroe Gold aracılığıyla “ver-al” işini yürütüyordu.
ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin Ukrayna Savaşı sonrasındaki sözlerine dikkat edelim: “Meroe Gold, Wagner Group ve diğer yaptırım altındaki aktörlerin Sudan’da, bölgede ve altın ticareti genelindeki faaliyetlerini izliyoruz.” CNN’e göre Sudan’daki Rus altın merkezi, ülkenin kuzeyindeki el-İbaidiya’dır. Çıkarılan altın çuvallara doldurularak eşekler tarafından Mereo Gold yöneticilerine götürülür. Şimdi sıkı tutun…
CNN muhabirleri, Sudan Merkez Bankası’ndaki bir yetkilinin kendilerine 2021 için 32,7 ton altının hesaba katılmadığını gösteren bir elektronik tablonun fotoğrafını gösterdiğini iddia ediyor. Mevcut fiyatlarla bu, ton başına 60 milyon dolardan 1,9 milyar dolar değerinde altın kaybı anlamına geliyor.
Batı medyasına göre Sudan’da çıkarılan altının yüzde 90’ını Ruslar kaçırıyor! Sudan’da son resmi kayıtlar 2019 yılına ait. O yıl ülkede tam 90 ton altın üretildi. Üç yıl sonra, 2022’de 18 tonluk altın madeni “rekor” olarak lanse edildi. Fark nerede bilmiyorum. Yüzde 90’lık kaybın 13,4 milyar dolar olduğu belirtiliyor. ABD’li bir yetkili, Rusların ülkedeki gücünü şöyle özetledi: “Ruslar bir asalak gibidir. Sudan’ı yağmaladılar.”
Sudan bu günlere nasıl geldi?
-11 Nisan 2019: Sudan Silahlı Kuvvetleri Komutanı General Abdulfattah al Burhan, HDK Başkanı General Muhammed Hamdan Dagalu ile birleşerek ülkeyi yöneten diktatör Ömer el Beşir’i devirdi. 30 yıldır.
– Nisan-Haziran 2019: İnsan hakları örgütleri ülke genelinde demokrasiye geçişi desteklemek için oturma eylemleri düzenledi.
-3 Haziran 2019: HDK, Hartum’daki aktivistleri dağıttı, en az 100 kişi öldü.
-Ağustos 2019: Ordu ve HDK kesintili anayasayı onayladı. Egemenlik Divanı kurulmuş, Burhan başkan, Dagalu da yardımcısı olmuş. İki lider 2022’de seçim yapılması konusunda anlaştı. Ekonomist Abdalla Hamdok da başbakan oldu.
– 2020: İkili arasında gerilim başladı. Burhan’a göre Darfur katliamlarından Dagalu ve askerleri sorumluydu ve cezalandırılmaları gerekiyordu. Darfurlu Dagalu’ya göre Sudan artık Darfur’dan yönetilmelidir.
-Ekim 2021: Burhan ikinci bir darbe yaptı ve Başbakan Hamdok devrildi. BM ve ABD ikinci bir hata yaptılar, kesintili yeni anayasayı onayladılar. Burhan artık ülkenin tek lideriydi. Dagalu ise “eski bir müttefik…”
-2022: Burhan, HDK’nın lağvedilmesini ve askerlerinin Sudan Ordusu’na dahil edilmesini önerdi. Burhan, “HDK 2 yıl içinde askere gitsin” derken, Dagalu en az 10 yıl istedi. Küçük çatışmalar başladı.
-1 Nisan 2023: İkili, Hartum’daki bir askeri üsse ulaştı. Toplantı bitmeden kanlı çatışmalar başladı.
Hızlı Abutment Kuvvetleri (HDK) nedir?
2000’li yılların başında Darfur’da kullanılmak üzere kurulan STK, 2013’te sınır güvenliğinden sorumlu güç ilan edildi. 2015’te STK, “dış güç” olarak Yemen’e gönderildi. HDK, Yemen İç Savaşı’nda Suudilerin yanında savaştı. Bire bir yıl, Güney Kurdufan’da bir grup HDK’lı güç görev aldı. 2017 yılında çıkarılan yasa ile HDK bağımsız bir güvenlik gücü ilan edildi.
Burhan, seçim olursa temmuz ayında başkanlıktan ayrılacak.
Sudan Silahlı Kuvvetleri Ordusu’nun lideri General Abdulfattah al Burhan… Ekim 2021’den beri ülkenin fiili başkanı… 1960 yılında Kuzey Sudan’ın Gandatu Köyü’nde dindar bir ailede dünyaya geldi. Ortaokuldan sonra Harp Okulu’na kaydoldu. Üç savaşa (Darfur, Güney Sudan ve İkinci Sudan İç Savaşı) katıldı. Şubat 2018’de Genelkurmay Başkanı oldu. 3 Haziran 2019’da HDK ile birlikte Hartum Katliamı’na imza attı. 2021’de “Temmuz 2023’te seçim olacak, sonra siyasetten çekileceğim” açıklamasını yaptı.
Deve ticaretinden altın madenciliğine yükselen HDK lideri
Çevik Kuvvetler Komutanı General Muhammed Hamdan Dagalu… Lakabı Hemedti… “Küçük Muhammed” olarak da bilinir. 1980’lerde Darfur’da fakir bir ailede dünyaya geldi. Üçüncü sınıfta okulu bıraktı. Hükümet tarafından isyancıları bastırmak için kurulan askeri çete Canjavids’in başına geçmeden önce yıllarca deve ticareti yaptı. HDK’nın kurulmasıyla diktatör Ömer El Beşir’in yardımıyla iş dünyasındaki yerini aldı. Ailesi altın madenciliği, altyapı inşaatı ve hayvancılıkta güçlüydü.