Haber

Ohio’daki ‘kimyasal felaketin’ uzun vadeli etkileri yerel halkı endişelendiriyor

ABD’nin Ohio eyaletinde zehirli kimyasallar taşıyan trenin 3 Şubat’ta raydan çıkarak çevre felaketine yol açtığı kaza ülke gündemini koruyor.

Kazara havaya, suya ve toprağa salınan kimyasalların bölge halkı ve çevre üzerindeki uzun vadeli etkilerine ilişkin ulusal ve yerel medya kaygılarını dile getirmeye devam ediyor.

Ülkede iki haftadır “kimyasal felaket” olarak konuşulan tren kazasının ardından meydana gelen kimyasal sızıntılar nedeniyle bugüne kadar 12 türden binlerce balık ve su canlısının dere ve nehirlerde öldüğü belirtildi.

Ohio Doğal Kaynaklar Departmanı yetkilileri, ister evcil ister yabani olsun, suda yaşayan herhangi bir hayvanın kimyasal dökülmelerden etkilendiğini gösteren hiçbir kanıt bulamadıklarını açıkladı.

Ohio Eyaleti Sağlık Müdürü Dr. Bruce Vanderhoff, kazaya yakın yerlerdeki hayvan ölümlerinin nedeninin hava kirliliği olmadığını iddia ederken, içme suyuyla ilgili tüm testler tamamlanana kadar sakinleri şişelenmiş su kullanmaya davet etti.

Kaza sonrası bölge sakinlerinin baş ve boğaz ağrısı, burun ve göz tahrişi gibi belirtilerden şikayetçi olduklarına, bunların kimyasal tankerlerden havaya salınan uçucu organik bileşiklerden kaynaklanabileceğine dikkat çekildi.

EPA kirliliği kontrol etmeye çalışıyor

ABD Çevre Koruma Ajansı’nın (EPA) Ohio birimi ve eyalet yetkilileri, kimyasal dökülmelerin yol açtığı kirliliği kontrol altına almak için su yollarına petrol tuzakları yerleştirildiğini ve kirli toprak ve suların havalandırma yöntemiyle temizlenmeye çalışıldığını bildirdi.

EPA acil müdahale ekiplerinin topraktan yaklaşık 500 metreküp “vinil klorürden etkilenen malzeme” kazdığı ve ayrıca daha fazla su kaynağının etkilenmesini önlemek için kirlenmiş toprağın etrafındaki hendekleri kapattığı kaydedildi.

EPA yetkilileri ayrıca kazadan sonra ilk kirlilik bulutunun Ohio Nehri’ne karıştığını, ancak nehrin çok büyük olması nedeniyle nehrin “kirleticileri hızla seyreltebileceğini” düşündüklerini ve alçak suları temizleyerek suyun içilebilir hale geleceğini düşündüklerini de savundu. Bölgedeki su arıtma tesislerinde suda kalan uçucu organik bileşiklerin seviyesi.

PFAS kimyasalı uzun vadeli endişelere neden oluyor

Kimyasal sızıntı konusunda korkulacak pek bir şey olmadığı konusunda resmi açıklamalar yan yana gelse de bu kimyasal felaketin özellikle uzun vadedeki etkileri bölge halkında tedirginlik yaratıyor.

Çevre uzmanları, bir kaza sonrası kimyasal yangınları söndürmek için kullanılan, uzun ömürlü ve potansiyel olarak daha korkutucu bir kimyasal sınıf olan polifloroalkilin (PFAS) etkisinin de araştırılması gerektiğine dikkat çekiyor.

EPA yetkilileri önceki gün bölgedeki suyu şu anda PFAS için test etmediklerini ancak bunun üzerinde çalışmaya başlayacaklarını belirtirken, Northeastern Üniversitesi PFAS uzmanı Kimberly Garrett CNN’e, PFAS’ın doğal olarak parçalanmadığını, diğer kimyasalların ise bozunabileceğini belirtti. güneş ışığına, havaya ve suya maruz kaldığında parçalanır.

Söz konusu kimyasal ile kanser arasında yüksek düzeyde bağ olduğunu vurgulayan Garret, “PFAS’ın su ile karıştırılarak taşınması en büyük endişem olabilir.” sözünü kullandı.

Tren şirketi mahalle sakinlerine yardım dağıttı

Öte yandan kazaya karışan tren şirketi Norfolk Southern, bölge sakinlerini desteklemek için başlangıçta 1 milyon dolarlık bir fon kurduğunu ve kaza sonrası çevreyi temizlemek için ellerinden geleni yaptıklarını açıkladı.

Norfolk Southern Leader ve CEO Alan Shaw, “Siteyi çevreye duyarlı bir şekilde temizliyoruz, kazadan etkilenen sakinlere geri ödeme yapıyoruz” dedi. açıklamalarını paylaştı.

Şirket daha sonra, sızıntının meydana geldiği bölgede yardım edeceği alanı genişletti ve şu ana kadar 1.000’den fazla aileye tahliyeyle ilgili masrafları karşılamak için toplam 1,5 milyon dolarlık mali yardım verildiğini bildirdi.

EPA yetkilileri ise bugün yaptıkları açıklamada, tehlikeli kimyasallar taşıyan trenin raydan çıkmasıyla ilgili soruşturmaların sürdüğünü ve bundan tren şirketi Norfolk Southern’ı sorumlu tutmayı planladıklarını söyledi.

EPA Yöneticisi Michael S. Regan, CNN’e, “Şirkete sorumlu olması talimatını verdik ve temizlikten sorumlu olacaklarını belirttik. Ancak açıklığa kavuşturmama izin verin, bu soruşturma devam ederken ve yeni gerçekler ortaya çıktıkça, ajansın şirketin ve federal hükümetin sorumlu tutulmasını sağlamak için tam uygulama yetkileri. O da öyle yapacak.” söz konusu.

Yine bugün, Ohio ve Pennsylvania’yı temsil eden dört ABD senatörü, EPA’ya ve Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu’na, EPA’nın kaza soruşturmasına yönelik planlarını ve kazanın çevre üzerindeki uzun vadeli etkilerinden Norfolk Southern’ın nasıl sorumlu tutulacağını tartışan mektuplar gönderdi. Daha fazla bilgi talep ettikleri kaydedildi.

Ohio’da “kimyasal felaket” tartışması

ABD’nin Ohio eyaletinin Doğu Filistin kasabası yakınlarındaki demiryolunda 3 Şubat’ta meydana gelen çevre felaketinde, kimyasal madde taşıyan 150 vagonluk trenin 50 vagonunun raydan çıkması sonucu patlamalar meydana geldi. Patlamaların ardından oldukça zehirli kimyasalın etrafa yayılması üzerine bölge sakinlerinin tahliyesine karar verildi.

Olayın ardından basına baş ağrısı, gözlerde yanma, öksürük, halsizlik ve hayvan ölümleri gibi şikayetler yansıdı. New York Post gazetesi de trenin taşıdığı zehirli kimyasal miktarının açıklananın çok üzerinde olduğunu yazdı.

Ohio Valisi Mike DeWine’ın basın açıklamasını takip eden muhabirin polis tarafından tutuklanması “kimyasal felaket” tartışmalarını daha da alevlendirdi.

Beyaz Saray’dan dün yapılan açıklamada, federal kurum EPA’nın bölgede devlet yetkilileriyle birlikte çalıştığı, Joe Biden yönetiminin kazayı yakından takip ettiği, yerel yöneticilerle ihtiyaçlarını karşılamak için temas halinde olduğu belirtildi.

Kazanın meydana geldiği yaklaşık 4 bin 700 nüfuslu Doğu Filistin kasabası halkı, dün yaptıkları genel kurul toplantısında yetkililerin açıklamalarına güvenmediklerini ifade ederek, yetkililere konuyla ilgili endişelerini dile getirerek şeffaflık çağrısında bulundu. bölgeyi etkisi altına almaya devam eden duman bulutu, kalıcı hale gelen koku, içme suyunun güvenliği gibi birçok konu gündemde. .

Resmi açıklamalarla yetinmediklerini belirten belde sakinleri, Ulaştırma Bakanlığı ve tren şirketi Norfolk Southern başta olmak üzere yetkilileri sert bir dille eleştirdi.

habersaray.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu